26 Şubat 2010 Cuma

Ameliyat..


Günlerdir sessiz olduğumun farkındayım..
Ama susmak istedi canım..
Susmak ve dinlemek..
Geçen Cumartesiden bu yana
Kendimi unutmalıydım
Ve öyle yoğun geçti ki hayat
Kendim kimdi unuttum...

Hepinizi çok özledim..
Ama bir gün daha müsade ...

Yarın ufacık bir operasyon geçireceğim...
Beni sakın merak etmeyin..

Bedenen önemsiz
Ruhumu yormasına da müsade etmemek için
Kendimden kaçtığım bir şey...


Sonra...

Herşey daha güzel olacak...
Yeniden başlayacağım hayata...


Dualarınızı eksik etmeyin... ve
Sevgiyle Kalın...

24 Şubat 2010 Çarşamba

Evde Kalanlar/Alıntı


- Evli misiniz?
- Evet!

Ohhhh! İşte bu cevap evliliğin dayanılmaz hafifliğidir. Bir anda sizi evlenmemiş insanlar arasında rütbe sahibi yapar. Asli ve en asil görevdir evlenmek… İnsan başı boş kalmamalıdır zira. Gözü her tarafa kayar. Şaşı insanı sevmeyiz biz. İlk önce evlendiririz, sonra gözü kaydı mı affederiz.bir sürü kadının şaşı kocası olur sonra…

- Çocuğunuz var mı?
- Yok!

Yanlış cevap! Neden doğurmadın hemen? Hele ki evliliğinin üzerinden uzun zaman geçmişse ki bu genelde torun bekleyen aileler için 1 senedir, hakkında şüpheler oluşmaya başlar. Kısır olan kim? Kısır olan döngü! Anlayan kim?

- Çocuk yapmalısın! Harika bir şey!
- Evet, istiyoruz biz de ama borçlarımız var, kısmet…
- Olsun yapın siz, Allah rızkını verir. Büyür gider anlamazsın…

Haha… Çocuğun büyür ve anlamaz mısın? Şuursuz musun? Uykusuz gecelerde, ateşini ölçerken, yediklerini çıkarırken, gaz sancısıyla kıvranırken, havale geçirmesine ramak kalmışken, koluna dikiş atılırken, bacağı alçıya alınırken, ergen olurken hiçbir şey anlamaz mı insan gerçekten? Tanrı’nın çocuk mamasını eve servis etme hizmeti ne zaman başladı? Ben kaçırdım onu.

- Evli misiniz?
- Hayır!
- Aaaa neden?

Sana ne!

Bir erkeğin evli olmadığını söylemesi ile bir kadının evli olmadığını söylemesi arasında ciddi farklar var tabi… Kadının evlenmemiş olması onu anında kurumaya başlamış, alınmamış, beğenilmemiş, tercih edilmemiş bir ürün havasına sokar… Erkeği ise cazip bir aday haline getirir. Ne iki yüzlülük! Kadınlar birbirlerine işaret eder erkeği gösterip; “Bak kız, bekarmış, hoş adam!”

Evlilik hayatımızın tek amacı gibi sanki… Oysa değil. Kimileri der ki “İnsan üremeli! Bunun en doğru yolu evlenmek! Neslin devamını sağlamak insanoğlunun yegane görevi!” Eh üreyeceğimiz kadar üredik, ortaya çıkan manzara pek hoş değil, evlenmek neyse de üremeye bir an için ara verebiliriz. Elimizdekiler birkaç on yıl bizi götürür, çok kalabalığız.

Henüz evlenmemişlere neden evlenmediklerini sormayın, vardır bir bildikleri… Her şeyi evlenmiş olanlar bilemez öyle değil mi? Hayal ettiklerinden daha farklı şeylerle karşılaştı çoğu…

Bırakın ya bir kısım insan da “evde” kalsın…

Cadı-Köşeli Yazılardan alıntıdır.

22 Şubat 2010 Pazartesi

****


Yazmak istemiyorum

Okumak istemiyorum..


Sahibine Mektupları bile terk edesim var…


Duygularımı aldırmış gibiyim.

Mekanik çalışıyor artık kalbim.

Kötülüğü sonunda öğrendim,öğrettiler…


Bir gecede tüm inançlarımı yitirdim ben..

Kırıldım,daha önce hiç olmamış gibi..

Sorma nedenini anlatamam..

Bir büyük günahım var sadece…

Bunu bil (in) yeter…


Eski beni tekrar bulacak mıyım bir yerde bilmiyorum…


Ama bildiğim..


Bir tek sen ,yalnız sen

Kurtarabilirsin beni..,

Bir tek sen tüm hallerimle bütün günahlarımla seversin beni..

Görürsün gerçek beni

Gördüğün ben değildir bilirim

Kalbimin içini bilirsin sen..

Bir tek sen…

Bir dokunsan getirirsin beni geri…

Bir tek sen

Koruyup saklayabilirsin kendimden beni

Gücün yeter bilirisin.bilirim..


Ne olur kurtar beni…

Kendimden….



SAYAÇ

Sitenizesayac.com