24 Nisan 2010 Cumartesi

Küçük Bir Aşk Masalı –Son-


Onu ilk fark ettiğinde bir veda faslındaydı ve ağlıyordu.Çok sevdiği işinden hiç istemiyor da olsa ayrılıyordu.Delikanlı ona baktı ;


-O zaman sana bir şarkı çalalım deyip ,iki saniyede sanki önceden hazırlamış gibi bilgisayardan şarkıyı bulup,çalmaya başladı.Kıraç’ın sesi duyuldu önce o zamanlar çok moda olan bir dizinin şarkısı çalıyordu .’Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye ‘ Zaten ağlayan Beyza birden hıçkırmaya başladı,artık gözyaşlarını saklayamıyordu da ve ardından bu kez odayı ‘Vakit tamam seni terkediyorum’ çınlatmaya başladı ki işte tam da o an bir şey oldu.Beyza’nın gözleri birden Erkan’ın gözleriyle buluştu.Beyza’nın kalp atışları değişiverdi birden,karşısında ki adam o kadar içten o kadar derin bakıyordu ki ona.Yok canım olamaz dedi sonra kendi kendine…


Ve ayrıldı yolları…


Beyza o şirkete bir daha geri dönmedi.


Yıllar sonra bir fotoğraf yarışmasının ödül gecesinde merdivenlerde ayağı takıldı Beyza’nın ve elindeki şarap kadehi yanında aynı merdivenlerden dışarı çıkmaya çalışan adamın üzerine boşalıverdi.Beyza utanç içinde özür faslına tamda girecekken fark etti,üstünü mahvettiği adam Erkan’dı.


Sarıldılar birbirlerine.Dile kolay görüşmeyeli 5 yıl olmuştu.Beyza’dan sonra Erkan ‘da ayrılmıştı tanıştıkları şirketten.Uzun uzun sohbet ettiler o gece.Birlikte ayrıldılar mekandan.


İstiklal caddesinde yan yana yürürlerken birden durdu Erkan.


- Ben senden hoşlanıyordum o zaman biliyor musun ? dedi Beyza ‘ya


Güldü Beyza.Altında bir mana arasan mı aramasan mı bilemeyeceğin gülüşlerinden biriydi.Güldü ve yoluna devam etti.


- Sadece bir an ,ben şirketten ayrılırken ,bir ufacık bakışınla düşündürmüştün bana aslında da …Ne bileyim işte ,onca kız varken neden beni sevsin demiştim kendime …Uzun zaman önceydi be Erkan…Çok uzun zaman önceydi…


Dedi ve sustu Beyza…sonra gene gülerek ekledi…


- İyi ki de olmamış.Kesin ayrılırdık biz ! Bak şimdi hiç değilse iki arkadaşız…


- Haklısın dedi Erkan ve yollarına devam ettiler…


Bu kez ayrılmadı yolları,bu kez kader onları ayırmadı.


Beyza o şirkete bir daha asla geri dönmedi.Dönmediği için Erkan’la aşık olamadılar birbirlerine.Dönmediği için ayrılmadı yolları,acı çekmediler ayrı ayrı,defalarca.Dönmediği için en iyi dostunu ,koca dünyada sırtını yasladığında korkmadığı tek adamı kaybetmedi Beyza.


Onlar hala iki iyi dostlar ve birbirleri için kendilerine dilediklerinden hep daha fazlasını diliyorlar.Muhtemelen tam da Beyza ‘nın istediği gibi ölene kadar hep birlikte olacaklar,en zor anlarında ve en güzel anlarında…


Yazarın Notu:Hayatta mutlu sonlar yoksa ,siz yazın kendi hikayenizin sonunu…Herkese mutlu başlangıçlar dilerim…


23 Nisan 2010 Cuma

Bu Blog Bugün Süleyman'ın....


Tohum vakfından geldi bu resim.13 yaşında ki Süleyman'ın el emeği,hayal dünyası...

Bu blog bugün onların yani tüm çocukların...


Tüm çocukların ve kendini hala çocuk hissedenlerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun...

21 Nisan 2010 Çarşamba

Yazıklar Olsun

1500 tane yazı yazacak kadar olay geçiyor başımdan ama benim şu ellerim bir türlü buluşmak istemiyor klavyeyle…


Neden böyle oldu ,neden sustum ben ve nerede patlayacağım hiç bilmiyorum.Bildiğim tek şey uzun boylu sessizliklerim hayırlı değildir pek benim.


Dinlemiyorum pek kendimi bu aralar.İç seslerim başladı mı konuşmaya ya telefona sarılıyorum ya bir işe veriyorum kendimi.Hiç bir şey bulamazsam kitap okuyorum bol bol.Öylesine saldım kendimi,gidiyorum hayatın içinde…


Ama dün öyle bir şey oldu ki yazmasam olmaz;


Her sabah olduğu gibi II. Köprü yolunda işe gitmekteydim.Kavacık’a az bir mesafe kaldığı için sağ şeritteydim.Birden sol şeritte seyreden bir Range Rover önüme attı kendini.Çaresiz kaza yapmamak için emniyet şeridine çıktım ve çıkar çıkmaz az ilerde duran motorize polis aracını fark ettim.Daha önce de aynı yerde ceza yediğim için bilinçaltım olay yerinden hızla uzaklaşmamı söyledi ki zaten toplasak emniyet şeridini mecburi ihlalim 5 sn sürdü.100 metre sonra tamda tahmin ettiğim gibi polis tarafından durdururdum.Ben o ana kadar polis tarafından durdurulduğumu sanıyordum ama polis ,polis değil piskopat manyak çıktı.


Önce bir günaydına bile gerek duymayan memur arkadaş ehliyetimi ve ruhsatımı aldığı gibi uzaklaştı.Ben de arkasından arabadan inip diğer memura ki bu sırada bana ceza kesmekle meşguldü,olayı anlatmaya çabaladım.Çabalamaz olaydım,nerede yaşadığımı unutmuştum hanidir ,hatırlattılar.Diğer memur benim sezeyanıma hemen yetişti.Bana sert bir dille arabama geçmemi söyledi.Bense hala hatalı olmadığımı anlatmaya çalıştım ama işte dedim ya unutmuşum,kimliğim de yazan T.C ibaresini unutmuşum.


Arabama geçip çenemi tıkamazsam arabamı bağlayacaklarını söyledi beni durduran memur .Bunu hangi gerekçe ile yapacaklarını sorduğum zaman da ‘Bu işin çok kolay olduğunu ,elbet bir bahane bulabileceğini ve beni süründürmek isterse günlerce süründürebileceğini ‘ aynı yazdığım gibi telafüz etti.İsyan etmekle etmemek arasında kaldığım o saniyelerde bu kezde bana kesilen cezayı imzalama krizi koptu.Çünkü imza atarsam cezayı red etme hakkım olmayacağından imzalamak istemedim.Ama benim sade bir vatandaş onunsa benim hayatımı cehenneme çevirebileceğini söyleyen memur arkadaş tehditleriyle imzamı almayı da başardı!!!


Olayın bundan sonrası daha da trajikomik .Çünkü ofise vardığımda ilk işim bu polis kılığında gezen adamları nereye şikayet edebileceğimi sorgulamak oldu.Öğrendiklerim korkunçtu.Çünkü bir avukat vasıtasıyla edindiğim bilgi aynen şöyleydi;


Polis arkadaşları bağlı oldukları şubeye şikayet etmem gerekli idi ve bir hukuk adamı tek başına yaşayan bir bayana bunu hiç tavsiye etmem diyebildi bana! Çünkü adam anlattığım kadar psikopat ise zaten elinde mevcut olan kimlik bilgilerimle aynı dediği gibi bana hayatı cehennem etmesi hiçte zor değilmiş.!!!


Çalışma arkadaşlarım da avukat arkadaşı doğrular yönde konuştular ve hatta kendi çevrelerinden onlarca örnek verdiler.Aslında onların örneğine lüzumda yok çünkü gerek televizyonlardan gerekse yazılı basından sürekli benzer haberler okumuyor muyuz hepimiz???


Üzerine çok bir şey yazmak istemiyorum…Tek söyleyeceğim o polisi Hak’ka havale ettiğim.O bilir kime ne yapacağını…Adaletin böyle işlediği bir ülkede biz sade vatandaşlara O’na sığınmaktan başka yol kalmıyor zaten!



SAYAÇ

Sitenizesayac.com