21 Ağustos 2009 Cuma
Ödül...
Aslında şu an ayakta duracak bile halim yok.Tek istediğim uyumak,sonsuz bir uyku…Dün gece uyumadan önce tek dilediğim şey buydu ki aslında Tanrı zaten bu yetiyi bana verdi.Sadece biraz zamana ihtiyacım var.Zaman beni götürecek.
Sevgili Öykü ve sevgili Bedardem beni ödüle layık bulmuş.Her iki dostuma da çok teşekkür ederim.Onlar bu blog sayesinde tanıştığım iki gerçek dost.Bunu özellikle yazdım çünkü gerçek olmayanlarda var.Kendilerini biliyorlar ve o açmaya çalıştıkları kapıları birbir yüzlerine kapatıyorum.
Ödülü almak için kendimle ilgili yedi ilginç şey yazmalıymışım ,bir de bende yedi bloğa bu ödülü yollamalıymışım.İşte ödüle layık bulduklarım;
Ali İkizkaya
Uykusuz
Papatya
Tarki
Verago
Erkan Şen
Adsız – Olur mu demeyin ,çünkü o ödüllerin en büyüğüne layık.Geçtim yaratıcılığı kendisine insan hayatını en kısa sürede berbat etme ödülü bile verebilirim.
Kendimle ilgili yedi ilginç şey;
1. Rüzgar çanlarını çok severim.Öyle ki küçük bir kızken bana rüzgar çanı hediye eden ilk erkekle hiç sorgulamadan evleneceğime kendime söz vermiştim.(Hala hediye eden olmadı o yüzden bekarım)
2. Sağ el bileğim de kurşun kalem ucu var.İlkokul son sınıftayken sıra arkadaşım kaza ile sokmuştu.Çıkaramadık,ömür boyu hatırası kaldı.
3. Kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan yürümeye çalışanlardanım.
4. Hep yüksek yerlere oturmayı severim.Nedense ayaklarım yere değmediği zaman daha mutlu oluyorum.
5. Birkaç kez kedim beni ısırdı diye bende onu ısırdım.:)))
6. Aklıma başka hiçbir şey gelmiyor sanırım ben çok ta ilginç bir insan değilim.
Tekrar herkese teşekkür ederim…
Sevgiyle KALIN…
20 Ağustos 2009 Perşembe
Gidiyor musun Sevgilim?
Bir gün senin yüzünden senin için ağlayabileceğim hiç aklıma gelmezdi.Senin için yazdığım ve senin bir kere bile okumadığın yada benim okuyup okumadığını bilmediğim yazılarım hep mutluluktan yazılacak sanıyordum.Sen sondun,sen ve ayrılık kelimeleri yan yana bile gelemezdi…Ne oldu bize sevgilim???
Şimdi akşamları seni görecek diye çarpmayacak mı bu yürek?Akşamları arayıp ne yiyeceğiz biz diye sormayacak mısın bundan sonra ?Kanepenin üzerinde uyuya kaldığında kim uyandıracak seni?Hadi ben sensiz yaşadım diyelim sen bensiz yaşayabilecek misin?Nasıl biz bu hale geldik sevgilim?
Bana dur gitme demeyecek misin?Bu kadar mı bir ‘hiç’ benim hayatında ki yerim.Bu kadar mı önemsiz bu kadar mı değersizim ben senin için.Yoksa sen beni hiç mi sevmedin.Ondan mıydı hiç söylememen sevdiğini…
Şu an aklından geçmiyor muyum ben?Yoksa hafiflemiş mi hissettin kendini?Yarın sabah bu kız neler yazmış diye bakacak mısın Sahibine Mektuplar’a .Yoksa gene çok mu yoğun olacaksın,benden önemli mi olacak hayatında ki her şey…Ne zaman tükettik biz bu kadar birbirimizi?
Hiç özlemeyecek mi ellerin ellerimi?İki yabancı olabilmek bu kadar mı kolay senin için.Sesimi duymadan uykuya dalacak mı gözlerin.Ya tenin hiç mi özlemeyecek beni…
Ya da en kötüsü ;nasılsa döner mi diyeceksin?Nasılsa döner ve beni olduğum gibi bu sevgisiz bu ilgisiz halimle kabul eder mi diyeceksin.Ne kadar incindiğimi ne kadar tükendiğimi ve yürütebilmek için ne kadar direndiğimi göre göre, bile bile geri dönmemi bekleyeceksin.
İnsan durgun denizlerde de boğulabiliyormuş.Ve ben bu kez yeni bir kıyı aramak istemiyorum kendime,hatta boğulmamak için çırpınmaya bile takatim yok artık benim.
Ben bu kez her zaman yaptığımın aksine güçlü kızı oynamayacağım.Sakince olduğum yerde duracağım.Ben duracağım öyle kıpırtısız ,hiçbir şey yapmadan,tek çaba sarf etmeden,direnmeden kaderime.ben duracağım zaman geçecek,ben duracağım zaman tüm acılarıma son verecek.Ben duracağım,zaman beni de yanına alıp götürecek….Ve her şey silikleşecek…
19 Ağustos 2009 Çarşamba
Hastane ,Tedavi,Şiir Vs....
Eve yeni girdim.Bugünün bittiğine ben bile hala inanamıyorum.Hangisinden başlayayım anlatmaya bilmiyorum ama açıkcası yazacak takatım da pek yok.
Bugün Tedaviye Gidiyorum :( ve Korkuyorum...
Randevumu aldım,içim pır pır... Ayaklarım geri geri gidiyor.Nefret ediyorum bu işten.Ama gitmek zorundayım...