13 Ocak 2010 Çarşamba

***


Şu an nerde miyim???Hastane…Neresi olduğunu bilmiyorum ama sormayın.Bilmeyi çok isterdim ,en azından birileri ziyarete falan gelirdi.Bana bu bilgisayarı kim verdi,onu da bilmiyorum.Sanırım beni zaptetmenin başka yolunu bulamayınca bırakalım yazsın bari dediler.Geldiğimden beri sizi sayıklıyormuşum çünkü.



Sanırım dün geceydi.Hayal meyal hatırlıyorum,arabadayım ve her zaman ki gibi hızlı kullanıyorum.Bir şeylerin hıncını alırcasına.İç sesim beni uyarıyor,kontrolünü kaybettin,her an kaza yapabilirsin diye ama bu kez dışım umursamıyor.Sus artık dinlemiyoruz biz seni diyor..Radyo son ses açık …’Kimler geldi, kimler geçti hayatımdan..Hiç birisi senin kadar sevilmedi…’Bende söylüyorum galiba bağıra bağıra..Kim bilir dışardan ne kadar komik görünüyorumdur o sıra.


Son hatırladığım bunlar..Ve alt geçit …Son hızla girdiğim o alt geçit…


Bir sonra ki sahne de benle konuşan bir adam var .Sanırım doktor ,beyaz kıyafetli.Canhıraş bağırıyor bana’hanımefendi lütfen uyumayın!! Sıkın dişinizi,kurtaracağız oradan sizi’Soğuğu hissediyorum,boynuma bir şey takıyorlar.Alnımdan akan sıcak bir şey var..Kokusundan anlıyorum,kan bu,benim kanım…


Acı hissetmiyorum,aksine mutlu bile sayılırım.Çevreme bakıyorum şaşkın şaşkın.İlerde bir kadın çantamı karıştırıyor.Bir an hırsız sanıp panik yapıyorum.Ama sonra anlıyorum,benim kim olduğumu bulmaya çalışıyorlar.Sahi kimim ben?Bir polis memuru ismimi okuyor nüfus cüzdanımdan,30 yaşında diyor üstüne bir diğerine bilgi verirken.Ve işte o hep merak ettiğim sahne,cep telefonlarıma ulaşıyorlar.Bir yakınımı bulmak için.Anne kaydı ,yok!Baba kaydı;o da yok.Abi ;var …Var ama o eski numarası kapalı,yeniyi ismiyle kaydettim.Son aranan numaraları arayacak olurlarsa kesin bir müşteriyi arayacaklar diye kaygılanıyorum. Radyo hala çalıyor.Bu kez ‘İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri,sen de daha yeni yeni kavak yelleri …’Son duyduğum şey bu oluyor…Kolumda bir iğne acısı birde…







Sonrası mı… Uyandım…:)

12 Ocak 2010 Salı

Oyun Bitti…


Anlatmak istediklerimi anlatmaya kararlıyım bugün.Hiçbir engel susturamaz beni.Ben ki aşkımı da ,nefretimi de adamın yüzüne söyleyecek kadar yürekliysem,çekip gidecek kadarda yürekli olmalıyım…


Her şey başlamadan evvel,yazdığım yazılar vardı.Yazılarla buldun beni.Tanıdım seni,önce önemsemeden ,sonra korkarak,en son farkındalıkla…


Her şeyden önce sevdim seni,mutluydum çünkü bir benzerimdin.Belki de ruh ikizi derler ya hani,öyle gibiydin işte.Ama gözden kaçırdığım bir şey vardı.Benzerlikler insanları birbirine bağlar,hayatlarını kolaylaştırır ama bu benzerlik eğer benim ruhumlaysa …İşte o zaman fark ettim,fırtınanın göbeğiydi bu hevesli gittiğim yolun varacağı yer.


Herkes den önce seni korudum kendimdem.Çünkü görüyordum sen ben gibi davranıyordun ve biliyordum ben de ben gibi davranırsam ,bizi kimse çözemeyecekti.Savaşmayacaktım senle,o içinde ki benle oyun oynamak isteyen küçük adama karşı duracaktım.Her ne kadar içimde ki küçük kız her saniye daha çok savaşma ,bu oyunu kazanıp seni elde etme hevesinde de olsa da,müsaade etmeyecektim.


Sus dedim ona,sus.!Bu kez değil.Bu kez hayatı zehir etme bize dedim.Ama sesimi ancak kendi iç sesim duydu.Sana yetişemedim….


Aramızda biz istemeden oluşan o bağı bileklerimize dolayıp gerdik karşılıklı.Sen oyun oynayan taraftın,o yüzden sakindin,emindin.Bildiklerindi,duymak istediklerin ve her saniye zaferine yaklaştığını görüyordun.Çünkü ben kaçıyordum,sakınıyordum seni kendimden ve içimde ki o aşk oyunları oynamayı seven küçük kızdan…


Hayatın bana biçtiği rol gene güçlü olmak oldu sonunda.İşte şimdi tam karşındayım.Duymak istediklerini duyacaksın ve sen kazanmış olacaksın.Ama başarını kutlamak için beni ararsan eğer bulamayacaksın!

Kömür gözlüm;


Hani dedin ya aşk ilk gördüğün an gelir bulur seni diye.Ben ilk gördüğüm de o içi büyük kendi küçük fotoğrafı gülümsedim.Sadece yüzümle değil,kalbimin içiyle gülümsedim.Acaba dedim,kızdım kendime.Kızdım ama çaresiz hayaller kurmamı da engelleyemedim.Görmeyince özledim seni.Düşündüm seni.Düşledim seni.Bir isim koymadım hislerime ,dillensin istemedim.Kendi yollarını kendileri bulsun bu kez dedim.


Sana yazdığım her şeyi yüreğimle hissederek yazıya geçirdim.Gerçekleşmelerini diledim.Bile bile ,göre göre bir çıkışı olmadığını bu yolun diledim.


Ama şimdi yolun en sonundayım.Benim kaderim bu ,dün gece sen uyurken tüm hayallerimi toplayıp yerleştirdim ben valizime.Gitmem gerektiğini bilerek gidenlerdenim ben,her şey kötüleşmeden,çirkinleşmeden gidenlerden.Korkma tanıdığın insanlara benzemem ben,ağlamam ,ağlasam da sen bilemezsin.Saklarım ben gözyaşlarımı senden.Çünkü acıma değil aşktır benim aradığım.


Sen kazandın…Oyun bitti!!


Dün gece yağmur dindiğinde bu tırtılcık ,salyangozun kabuğundan kozasını öreceği yeri bulmak için çıkıp, yoluna devam etti…


Umarım hoş anılarla anarsın beni…


Sevgiyle Kal…

11 Ocak 2010 Pazartesi

Ya-za-mı-yo-rum…


Boğazıma atılmış düğümler var.Ben çözmek istedikçe birini yenileri ekleniyor üstüne.Koca harflerle yazmak istediklerim var oysa.Ama susmam gerek.Bir kez daha yapmam gerekeni yapmam gerek.

Kendimi Allah’a havale edeli çok oldu.Ben ne kadar dirensem de faydasız.Bin kez yaptığım hataların tekrarlarını izliyorum hayatımda..Ne uslanmak biliyorum ne sakınmak.Oltaya gelmeye hazır sazan balığı gibiyim daimi.

Bütün ışıkları kapansın istiyorum bu şehrin bu gece…
Her yer zifiri kara
Karanlık hatırlatsın bana gözlerini
Beni karanlıklara atan gözlerini…

10 Ocak 2010 Pazar

Neşeli Pazarlar!!!


Bu kızın bu sabah çok işi var...Ama içimde ötüşen kuşları siznle paylaşmasam da olmazdı...O yüzden şimdi herkes gözlerini kapatıyor...Şu sağdaki fotoğraftan balonunu seçiyor ve hooop...Sevdiklerinin yanına uçuyor .Ya da en çok gitmek istediği yere.En çok olmasını istediği şeyin olduğu zamana...Sihirli değnek bugünlük bize değiyor..

Yükseliyoruz,yükseliyoruz...Kafamız bulutlara ha değdi değecek.Tüm dertleri aşağıda bıraktık .Şimdi buradan minicik gözüküyorlar bize...

Herkese mutlu Pazarlar...


Not:Ben tahmin edebileceğiniz üzere papatyalı balondayım.Ama daha çok yer var.Benimle gelmek isteyenlere duyurulur...:)

Sevgiyle Kalın...

Zehirli Çiçek


Sana;


Galiba gidiyorum ben artık…Beni o yolun ortasında bırakıp gitmiştin ya hani…İşte vazgeçtim ben bıraktığın günden beri beklediğim o yoldan.


Başka bir yol seçmek üzereyim ben..Ardıma bakıyorum umutsuz,gözlerim hala yolda.Bile bile bakıyorum hala ardıma!Yoksun!Halbuki ayağım kayıp düşsem yanımda olmaz mıydın sen?


Gidiyorum ben ama;


İçimde hiç kapanmayacağını bildiğim bir yara var.Biliyorum bir daha olmaz ,kimseye teslim olmaz bu ruh.Açmaz sakladığı yaralarını.Anlatmaz en kuytu sırlarını.Belki çarpar bu kalp gene ama hissetmez aynı şeyi.Kaybolmaz kimsenin bedeninde ,kimsenin parçası olmaz.Çok sevmez kimseyi!!!


Ne kardelen olmayı becerdim senin için ,ne papatya olmayı başarabildim kendim için.Ben artık bir zehirli çiçeğim dokunan herkes için…

SAYAÇ

Sitenizesayac.com