İki saattir bilgisayarın başına gelip gidip baktığım bu boş sayfaya ne yazacağıma karar verebilmiş değilim.Biraz sıcaktan biraz kafamın karışıklığından ne yazacağımı bir türlü bilemedim.Yani açıkcası yazasım gelmedi bir türlü ki bu bana çok sık olmaz.Benim hep söyleyecek bir şeylerim yazacak hikayelerim olmuştur.
Bu aralar psikoloğumu özlüyorum,annemi özlüyorum,babamı özlüyorum.Karamsar olmamak istiyorum,mutlu olmak için adeta çırpınıyorum ama çözümlerini bilmediğim sorunlar var ve benden büyük olan ,gücümün yetmediği şeylerden korkuyorum.Korkunca da sığınmak istiyorum.Anneme,babama,psikoloğuma,doğruluğuna inandığım birilerine.Ama bu kez de güçlü yanım,gururlu yanım devreye giriyor.Bu yerde yatan,yenik insan sen misin,kalk çabuk ,toparlan,sen bu değilsin,kimse görmesin bu bitmiş halini diyor ve ben,çocukken yaz akşamları annem çağırınca oyundan dönermiş gibi isteksiz boynu bükük tekrar hayata karışıyorum.
Bazen adımın yanlış konulduğunu düşünüyorum,benim adım hüzün olmalıydı belki de,hep bir yanım hüzün oldu çünkü.İçimde bir yerlerde bir parçasını taşıdım ben hep.
Beni bunaltan şeyin ne olduğunu biliyorum aslında,yerimde başka biri olsa çoktan kurtulmuştu bu durumdan muhtemelen.Ama ben ,yapamıyorum işte,Aklım başka şey diyor ,vicdanım ayrı.Demeklede kalmıyor bu ikisi hiç durmadan konuşup,yiyip bitiriyorlar beni.En çok ta yalnız kalınca…Birden bire ortaya çıkıp,başlıyorlar tartışmaya…Uzlaşmıyorlar da bir orta noktada,tam bir karar çıktı diyorum,birden bire değişiveriyor her şey,yeniden başlıyorlar tartışmaya..Yiyip bitiriyorlar beni…Bu kez devreye zaman giriyor ,hadi onun ellerine bırakalım her şeyi,o temizler her şeyi,bilir en iyisini diyorum.Ama buna da ben razı gelemiyorum bir türlü.Bu seferde iç sesim diyor ki;sen genç değilsin ki…Zaman ki en değerli şey,boşa harcama onu,senin yerine karar vermesini bekleme,bırakma kendini onun ellerine,o ki hissettirmez kendini,çok ta yumuşaktır geçişleri ama gün gelir bir bakarsın ona bıraktığın için karar vermeyi haddinden fazla şey kaybetmişin…
Yani sizin anlayacağınız ben kararsız,ben karamsar, ben bu aralar köşeye sıkışmış bir haldeyim.
Belki en iyisi uykuya sığınmak,çocukken odam da hayaletler var sanır bu yüzden bir türlü rahat uyuyamazdım.Sonra bir gün bir düş kurdum;Bir erkek ,bir kadın iki rüya perisi geldi karyolamın başucuna,tuttular beni kollarımdan,gittik birlikte düşler ülkesine…Herşeyin güzel olduğu o ülkeye.Bu düşe o kadar inandım ki,başım ne zaman sıkışsa rüya perisini çağırdım,yıllar geldi geçti ama rüya perisi beni hiç bırakıp gitmedi.Belki eskisinden az ama gene de ne zaman istesem geldi,götürdü beni düşler ülkesine.Unuttum bende dertleri,kederleri,o ülkede…Belki bu gecede çağırsam gelirler gene…Ne dersiniz????
Kafası fazla karışıktan not :Endişelenmeyin delirmiyorum,sadece aklımın iplerini fazla serbest bıraktım…
7 yorum:
Gölge
Çocukluğumdan bir gölge
Gülümsedi bana köşede
Selam söyledi beni üzene
Üzülme dedi seni üzene
Bunu kendime yazmıştım. Blogumun baş köşesinde durur sürekli zaten. Sana küçük bir not olsun. Ne sıkıl ne de üzül seni üzen, sıkan şeylere. Üzerilerinden atlayamıyorsan yanından dolaş...
Erkancığım çok teşekkür ederim.Sana söylerken kendim karamsar oldum işte..:(
Üzerinden atlayamıyorsan,yanından dolan güzel fikirde ben korkuyorum,ya yanından dolanmaya çalışırken beni daha da içine çekerse diye...
O zaman üzerinden geçmek en güzeli...
Ah işte ,ihtiyacım olan biraz cesaret,biraz şans...
Bu halimi hiç sevmedim zaten,isteksiz,uyuşuk,mutsuz...:(
.Ama bu kez de güçlü yanım,gururlu yanım devreye giriyor.Bu yerde yatan,yenik insan sen misin,kalk çabuk ,toparlan,sen bu değilsin.
Sen zaten çözmüşsün durumu Başak, sadece sabır gerekli sana.
Ben yıllardır bahsettiğin durumdayım,mücadeleyi hiç bırakmadım, bırakmaya da niyetim yok. İsmin de çok güzel ayrıca, Hüzne gerek yok.
Uykusuz ,
Mücadeleye varım da işte asıl mesele kendini yıpratmadan bu işi başarmak.Sanırım ben çok yıprandım...Ve yorgunum....
Benden iyi durumdasındırrrr, devam yılmak yok. Bak bugün ben bir Cem Yılmaz seyrettim hemen dağıttım havayı. Sen de böyle şeyler yap
Yorum Gönder