31 Ağustos 2009 Pazartesi

Yazmayacaktım Ama…Sağır Kedi İçin!!! – GÜMÜŞ’ÜM İÇİN!!!


Aslında bu hafta yazmaya hiç te niyetli değildim.Çünkü hafta sonu sınavlarım var ve artık şu okulu bitirebilmek için (sadece iki dersim var,üstelik vizelerime de giremedim)deli gibi her boşlukta ders çalışmam gerekiyor.Ama akşam şöyle bir kim ne yazmış diye bakarken birden Öykü’nün yazısını gördüm.

Evet tanımadığım biri,blog yazan biri,biz insanlardan

çektikleri yüzünden bloğunu kapatmaya karar vermiş.Üstelikte bu kadar hayvanları seven ve onlar için bir ses olamaya çalışan biri…İçim acıdı ve sizi biriyle tanıştırmaya karar verdim.Belki Sağır Kedinin gitmesine engelde olur düşüncesiyle.

Gümüş,benim özürlü oğluşum,son beş senemin can yoldaşı,yalnızlığımın arkadaşı,yatağımda ki tek erkek…

Gümüş bana geldiğinde 6 ayının üstündeydi,onu bir hayvan pazarından bulduk,hediyeydi bana.Acımın dinmesi için bir hediye ,çünkü Simya’mı canım siyam kedimi (ki o benim için bir kedi değil bir tür aşk’tı) bir trafik kazasında yeni kaybetmiştim.Evet Gümüş 6 aylıktı ama Veteriner’in söylemiyle ancak 3 aylık gözüküyordu.Hali perişan,ürkek ve zavallıydı.Bir önceki sahibi onu hayvan pazarına satmış,onu hayatı boyunca taşıyacağı izlerle terk etmişti.

Gümüş,1,5 yıl kadar koltuk altlarında yaşadı,bana güvenmiyordu,onu ne zaman terk edeceğimi düşünür gibiydi.Bense zaten Simya’mı kaybetmekten perişan,madem beni istemiyor birbirimizden uzak duralım diyordum.Halbuki ikimizde sevgiye öyle açtık ki.Sonunda Gümüş’ün yaralarını sarmak için gittiğimiz veterinerden ben fırça yiyip kendime geldim,Gümüş’se saklandığı koltuk altlarından çıkıp güneşin varlığına tekrar inandı.

Gümüş bugün 6 yaşına girmek üzere.Hala insanlara güvenmiyor.Sokak kapısının yanına en fazla 2 metre yanaşabiliyor ve ben dahil kimseyle apartman içi gezmeye bile çıkmıyor.Hayatı boyunca bir türlü yok edemediğimiz terk edilme korkusu yüzünden tek bir kediyle bile iletişim kurmadı.Gürültüden,yabancılardan,rüzgardan ve hatta arada eve gelen ofiste baktığımız hamster’ımız Rukiye’den bile korkuyor.

Umarım bu yazıyı bir şekilde onu terk eden sahibi okur ya da en azından hayvanlarını hiç düşünmeden terk eden insanlar okur ve pişman olurlar.Çünkü onlar tahmin ettiğimiz gibi sadece yemek yiyen ve uyuyan canlılar değil,bir ruha ve duygulara sahipler.Eve hayvan alırken de ,evinizde ki hayvanı terk ederken de lütfen Gümüş’ün yaşadıklarını düşünün…

Sevgili Sağır Kedi;seninle tanışmak hiç nasip olmadı ama gitmezsen eminim konuşacak çok şeyimizolacak.Gitmemelisin,vaz geçmemelisin ve yılmamalısın.Meydanı onlara bırakamayız,ayakta durmak,güçlü olmak ve burada olduğumuzu göstermek zorundayız.Arada yorulur ve yaslanmak istersen (Bunu sevgili Erkan’da bana söylemişti) biz buradayız.Seni tekrar bloğunun başında görmek istiyoruz.

Sevgiyle Kalın…

3 yorum:

öykü dedi ki...

Basak bu duyarlı yazından dolayı oncelıkle cok tsk edıyorum..
Gumus u okurken ıcım bı tuhaf oldu
hala ınsanlara guvenmıyor demıssın ya:(
Bız ınsanlar neden boyle kotuyuz dedırten neden bu kadar cok neden var:(
nıye yapıyoruz bu kotuluklerı
hele kı bu kadar masum bıze gore cok gucsuz kendını koruma sansı olmayan bu guzel varlıklara nasıl kıyıyoruz kıyabılıyoruz..
gumus un senın yanında olması
o eskı kotu seyelrden uzak guvenlı bı lımanda olması tesellımdır..
dılegım tum canlılar hakettıklerı guzellıklerı yasasın..
Kotulukler olmasın..
sen de o guzel yuregıne ıyı bak
sınavlarında basarılar dılıyorum
sevgılerımle

Başak BAŞOL dedi ki...

Canım,

Sağolasın...Gümüş hayatının sonuna kadar (ki umarım çok uzun sürer)güvende ve onu çok seven sevdiceğinin yanında benim ümidim Sağır Kedi'nin çıkmaya karar verdiği yoldan dönmesi...

Sevgiyle Kal...

Sagır Kedi dedi ki...

Merhaba Başak:)Blogumda sana ayrı ve özel bir teşekkür yazdım.Çok teşekkür ediyorum.Gümüş için Gümüş gibiler için yazmaya devam edecegim.

SAYAÇ

Sitenizesayac.com