17 Nisan 2008 Perşembe

Papatya Prensesin Sonu…

Bu yazı sadece sahte prenslere;


Gözleri mavi yeşil,saçları bakır kızıl,teni buluttan beyazdı.Güzel sayılırdı papatya prenses.Hayalleri vardı doğduğu günden bu yana,öğretilmiş,özendirilmiş hayaller…Annesinin papatya kızıydı önce.Saçları sarı,gözleri mavi olacak diye beklemiş onu annesi dokuz ay on gün boyunca.Buğday tarlalarının sarısından,gökyüzünün mavisinden almış adını.

Ama daha doğuştan asiymiş ya,ne gökten gözleri ne de buğdaydan saçları varmış.Ama gene de duru beyaz teni,mavi yeşil gözleriyle annesinin papatya kızıymış.Sonra sonra yatmadan önce okunan prenslerin dünyalarında papatya prenses oluvermiş ve yıllarca her gece rüyasında prensini aramış papatya prenses.

Çok değilmiş aslında hayali,ama yanlış yüzyılda olmuş dünyaya gelişi.Mutlu olmak istemiş papatya prenses.Biri çıksın,masalda ki prensler kadar yakışıklı olmasa da yada Harun kadar zengin olmasa da biri çıksın en az o masallarda ki kadar sevsin istemiş kendini.Modern bir masal yazmış kendine…

Sevilmek kadar sevmeyi de istemiş papatya prenses.Ama masallar gibi değil ki gerçek dünya.Önce onu papatya prenses yapan annesi terk etmiş,sonra gerçek dünya ona merhaba demiş.Belki herkes kadar acıtmış canını bu dünya,belki biraz daha fazla.

Ama vazgeçmemiş hayallerinden,papatyaların kökü kuvvetli olur ya .Birileri onu yıktıkça o yeniden çiçek açmış.Umutlarını ertelemiş,her geleni prensi zannetmiş.Kalp denen arka bahçeyi her önüne gelene hiç düşünmeden,masal da olduğunu varsayarcasına açıvermiş.Yıllar birbiri ardına geçmiş,zor geçen kışlar,arka bahçenin kıymetini bilmeyen prens sandığı sıradan adamlar,gerçek hayatın birbirinden farklı oyunları tükettikçe tüketmiş papatya prensesi…ve bugün;

Artık masallarım yok benim,kendi kendime anlatıp yatmadan önce gene kendimi kandırdığım.Artık beklediğim bir prenste yok,arka bahçem tarumar,hayallerim çoktan eski birer hatıra oldu.Artık ne kızıl bakır uzun saçlarım,ne içi gülen mavi yeşil gözlerim var.Eskisi kadar asi de değilim üstelik.Sert esen rüzgarlara boyun eğme vaktidir belki de şimdi.Baharların gelişini fark etmiyorum artık.

Papatya prensesi bu gece burada sizlerin de huzurunda ait olduğu yere masallar diyarına uğurluyorum.Gittiği yerde bari o mutlu olsun.Aradığı prensini bulsun.Kim bilir belki pamuk prensesin prensi vazgeçer pamuktan papatya’ya gönül veril.Ya da rapuzelin saçlarından daha güzel gelir papatya prensesin kızıl bakır dağınık saçları prense.Uyuyan güzel bekleye dursun uzun uykusunda,öpülen bu kez papatya prenses olsun diyorum ve masalı burada bitiriyorum.

Biraz geç oldu ama hoş geldin gerçek hayat…Teşekkür etmeli miyim bilmiyorum ama sevgisizliği öğrettiniz sonunda bana…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

........

Sonbaharın serin esen rüzgarlarında
Sabahın güneşi, akşamın ayışığında
Arıyorum!
Kaybettim geceyi ve gündüzü

Yokluğun acıydı hançer misali
Sözlerin acıydı kurşun misali
Ahirette arar bulurum seni
Kendimi unutur unutmam seni

y.e

başak hanıma

aregezeran

SAYAÇ

Sitenizesayac.com