29 Mart 2009 Pazar

Merhaba (MIX)


Çok uzun bir süre sonra tekrar merhaba…Aslında yazacak o kadar çok şeyim vardı ki bunca zaman ama evde bir türlü yalnız kalıp yazmaya konsantre olamadım.O yüzden şimdi aklımdakilerin hangisini yazsam paniğindeyim.Aklım karışık,yüreğim karışık.Umarım kalemimde karışmaz.

Son birkaç haftadır sürekli geçmiş hayatımın sayfalarından misafirler ağırlıyorum.Sanırım eski sevgililerinle dost kalabilmek için önce kendinin sonra karşımdakilerin tamamen o zaman ki duygularından arınmış olması gerekliymiş.Otuzuma girmeme birkaç ay kala hala hayattan bir sürü şey öğreniyorum.O yüzden de bu iki adamla ilgilide birkaç şey yazmak istiyorum;

Hoş geldin Sevgilim;

En son 5 sene önce görmüştük birbirimizi ilişkimiz başlayalı on iki seneyi devirdik halbuki.Başlayalı dedim çünkü sende biliyorsun bizim ilişkimiz hiç bitmedi.Sen hayatımın ilk aşkı,belki de tek gerçek aşkı,bir insanı sadece o olduğu için sevebilmenin canlı kanıtı,işte karşımda oturuyorsun.Hayattan, başımıza gelenlerden bahsediyoruz,dert yanıyoruz birbirimize.Sen kızını anlatıyorsun,ben hayattan sıkıntılarımı.Saatler birbirini deviriyor,biliyorum sende doymuyorsun.Biz hiç birbirimize doyamadık ki.Herkese nasip oluyor mu böyle bir aşk bilmiyorum.Ama bu kelimelere dökmesi çok zor bir his,seni her hücreni öyle iyi biliyorum ki ben.Aslında biliyorsun değil mi biz hiç konuşmasak ta anlaşabiliriz seninle.Bütün tutkulardan,tüm heveslerden ,tenden,senden ve benden arınmış yalın bir aşk var ortada.Birbirimizde birer parçamız var bizim,hangi ara unuttuysak asla geri alamayacağımız birer parça.Geri almayı hiç istemediğimiz birer parça,galiba kalbimizden kopmuş.Seninle o masada tek bedenim ben,sevişmemize lüzum yok.Kokun geliyor burnuma hala aynı parfüm,uzun yıllar sırf sen kokayım diye sürdüğüm parfüm…

Biliyorum biz bir daha bu hayatta bir araya gelemeyeceğiz ama bu aramızdaki bağ bu kalpten kalbe kurduğumuz yol bizi hiç ayırmayacak ta bizi.Uzaktan seveceğiz hep.Birbirimizin iyi olması için kendi iyiliğimizden önce dua edeceğiz.Birbirimizin bir damla gözyaşı için öleceğiz.Hani Cerrahpaşa’nın arka avluluğuna yeni dökülmüş betona kalbimdesin yerine kalbimsin yazmıştın ya ,sabah ben ve tüm hastane görüp hem ağlayıp hem gülmüştük ,belki de budur kopamama sebebimiz.Sen benim kalbimsin ben de senin.


Tutkumun Esiri;

Ve sen; daha önce de yazmıştım sana,yazdıklarım yerine ulaşmış,geçte olsa bir uzlaşma sağlanmıştı biten ilişkimizde.Ama geçen günler gösterdi ki hem sen hem de ben yarım kalan bir şeylerin bedellerini birilerine ödetme derdindeyiz.Sakın bana aşk deme,aşk değil bu hınç almak gibi bir şey çünkü.

Sen yasak elma,sen tutkumun esiri,sen zehirli olduğu belli ama bir o kadar cazip bir sepet çilek gibisin benim için.Pek çok kadının ilgisini çekebilecek kadar yakışıklısın,üstelikte bir de masumiyet var içinde.Sen benim şeytanımsın.Yaklaşmamalıyım ben sana,sen ateşsin,biliyorum yakacaksın beni.Hayır gayet belli bizimkisi yarım kalan bir aşkın kalıntıları falan değil ,düpedüz tutku,en ateşlisinden bir ihtiras.Sen ateş ben barut.Bizim yan yana gelmemiz sadece bir patlama,can yakacak, kan dökecek,pişmanlık duyuracak bir patlama.Abartılı duyguların hepsi abartılı üzüntüler getirir peşinden ve ben bunu öğrenecek kadar çok yaşadım küçüğüm.Bırak bizim son noktamız benim koyduğumu sandığın yerde kalsın.Bugünlere taşınmasın,ne seni ne beni ne de sevdiklerimizi acıtsın.Çünkü bazen aksini düşündürsem bile ben o adamı tüm durgunluğuyla,tüm aksilikleriyle seviyorum.Onun uykusundayken bana bir anlık sarılışına tüm ihtiraslarımı gömerim.


Sevgiyle Kalın,

1 yorum:

Adsız dedi ki...

merhabalar siteniz fena değil en azından edebi olarak bakarsak:Dbende siteme beklerim hoşçakalın www.yusufmirza.blogcu.com

SAYAÇ

Sitenizesayac.com