2 Ekim 2009 Cuma

Küçük Bir Aşk Masalı


Onu ilk fark ettiğinde bir veda faslındaydı ve ağlıyordu.Çok sevdiği işinden hiç istemiyor da olsa ayrılıyordu.Delikanlı ona baktı ;

-O zaman sana bir şarkı çalalım deyip ,iki saniyede sanki önceden hazırlamış gibi bilgisayardan şarkıyı bulup,çalmaya başladı.Kıraç’ın sesi duyuldu önce o zamanlar çok moda olan bir dizinin şarkısı çalıyordu .’Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye ‘ Zaten ağlayan Beyza birden hıçkırmaya başladı,artık gözyaşlarını saklayamıyordu da ve ardından bu kez odayı ‘Vakit tamam seni terkediyorum’ çınlatmaya başladı ki işte tam da o an bir şey oldu.Beyza’nın gözleri birden delikanlının gözleriyle buluştu.Beyza’nın kalp atışları değişiverdi birden,karşısında ki adam o kadar içten o kadar derin bakıyordu ki ona.Yok canım olamaz dedi sonra kendi kendine…

Ve ayrıldı yolları…

Üç ay sonra aralık ayının son günleri Beyza geri döndü çok sevdiği işyerine.Öyle mutluydu ki üstelik bir de terfi almış müdür olmuştu.Kalbi küt küt atıyordu,tekrar mesai arkadaşlarıyla birlikteydi ve her şey onu çok heyecanlandırıyordu.Çoktan unutmuştu ona deli deli bakan o gözleri.Öyle ya zaten o aralar hayırsızın biriyle birlikteydi.

Zaman su gibi akıp giderken ,Beyza uzakta olan sevgilisini görmeye gidip gelirken ters bir şeyler olduğunu sezinlemeye başladı.Ve bir bayram günü gittiği o Akdeniz şehrinde öğrendi gerçeği,aslında çoktandır bildiği ama kabullenmek istemediği gerçeği.O çok güvendiği,evlenmeyi planladığı,3,5 yılını verdiği sevgilisi aldatıyordu onu.Yakalamıştı işte.Üstelik inkarda etmedi öbür taraf,doğru dedi,hem de tek kişiyle de değil dedi.

Yıkıldı Beyza,hem de öyle bir yıkılış ki….

Ne zamandır unutmuştu hayatı,hayat onun için o uzakta ama kalbinin en içindeki sevgilisiydi.Şimdi neye dayanacaktı,nasıldı yalnızlıkla yaşamak.Ezberi bozulmuştu,tökezlediğini hissetti.İlk kez yeniden başlama gücü yoktu kalbinde.Onun yerine yakıp yıkmak istiyordu.Önünde ne varsa yakıp yıkmak yok etmek istiyordu.Kim çıkarsa tüketmek,birinin yaptığının bedelini diğerlerine ödetmek.Tükenmek ve tüketmek istiyordu kendini bedenini ve ona aşk duyan herkesi.Çünkü inanmıyordu artık aşkın saflığına,sevginin kudretine.Aynada gördüğünü tanımaz olmuştu.İçinde bir büyük acı ama ondan da büyük bir yangın vardı.Ve maalesef hayatına girmeye hazırlananlar henüz bundan habersizdi.


Bir cumartesi günü,kışın Kadıköy’ü griye boyadığı bir sabah her cumartesi olduğu gibi kursa gitti Beyza.Herşey bilindikti.Minübüse bindi,kadıköy’de indi,soğuktan ötürü hızlı adımlarla kursa doğru yürüdü ve derse girdi.Bilmediği bir şey vardı ama Beyza’nın .O gün hayatı için bir milat,çok uzun süreler devam edecek bir hikayenin başlangıç günüydü.

Ders arasında herkesin yaptığı gibi telefonunu kontrol etti.Aslında kimseden beklediği bir mesaj yada bir çağrı yoktu onun.Zaten kimse aramazdı da .Hayatı öyle sessiz ve ıssızdı ki.Kimseyi de beklemiyordu kapısını çalsın diye.Ama mesaj kutusunda onu bekleyen bir sürpriz vardı.Mesajı okuyunca şaşırdı ,neye yoracağına karar veremedi.Aynı anda o veda faslında ki gözler aklına geldi.Yoksa gerçekten doğru olabilir miydi?Şirketten ayrılacağı gün kendisine o şarkıları çalan adam,Erkan ondan hoşlanıyor olabilir miydi?

Mümkün değil dedi içinden ,hem zaten ders çıkışı görüşmek istemiş,hemen fesatlanma dedi kendine.O da Kadıköy’de derste,ne var bunda ,çok normal.Hem Erkan herkesle çok yakındır ,huyu böyle dedi.Dedi de kendi de inanmadı dediklerine.

Dersi dinlemedi ,Erkan’ı düşündü durdu.Çok yakışıklı bir adamdı,hem yakışıklı hem sempatik hem de herkesin ilgisini çeken türdendi.Üstelik kendinden de küçüktü.Bir de aynı şirkette çalıştığı kuzeniyle yakın arkadaştı.Olmaz dedi gene, bu mümkün değil!Böyle bir adam benden hoşlanıyor olamaz.Ablası olacak yaştayım,bu mümkün değil dedi.Dedi ama kalp atışlarının değişmesini de engelleyemedi…

Sonunda ders bitti.Beyza alelacele eşyalarını toplayıp buluşma yerine doğru hızlı adımlarla yürümeye koyuldu.

İşte oradaydı.Tuhaf her gün gördüğü Erkan’ı ilk kez görmüşcesine heyecanlanıyordu.Hava akşamında gelmesiyle iyiden iyiye ayaza dönmüştü.Birlikte Barlar sokağında bir yere attılar kendilerini.Biralar söylendi,Erkan sanki cesaret alacakmışçasına bir biri ardına yuvarladı biraları .Beyzaysa elinde ki bardakla oynayıp duruyordu.Zaten pek arası yoktu birayla.O daha çok shot içkileri severdi ki onun sonunda da eve kucakta dönmek vardı.

Çok konuşmadılar,biraz ofis dedikoduları,biraz soğuyan havalar.Vakit geç olmaya başlayınca kalktılar yolun onları ayıracağı noktaya kadar birlikte yürüdüler.Ama yol bu kez onları ayırmayacaktı…

Beyza eve giderken düşündü durdu.İçi sıkılmıştı.Şimdi bir şey çıkarmalı mıydı bu buluşmadan.Çıkarmalıyım tabii,anlatacak bir şeyi olsa anlatırdı ama öyle havadan sudan konuştu benle dedi içinden.Sonra vaz geçti iyi ya hiçbir şey konuşmadı bir şey hissediyor olsa söylerdi diye vaz geçti düşüncesinden.Sonra tekrar Erkan’ı düşünmeye başladı.Ya gerçekten seviyorsa beni diye düşündü.

Olmazdı,olamazdı,olmamalıydı.Bir kere küçüktü kendinden.Herkes ne düşünürdü.Sonra ofistendi.Daha önce ki ofis aşkları geldi aklına.İçi daha da karardı.Korktu.Mümkün değil olmazdı.Hem sonra aynı zamanda patronunun eşi olan teyzesi ne derdi?İrkildi birden bunu düşünmek bile istemiyordu.Kesin ikimizi de işten atar dedi içinden.Bir kez daha aynı kabusu görmek istemiyordu.Bu iş olamazdı!!! Peki o zaman kalbi neden bu kadar hızlı atıyordu?


Küçük bir hikaye diye yola çıktım ama sanırım ben bir roman yazıyorum.Ufacık bir bölümünü de sizle paylaşmak istedim.Fikirlerinizi paylaşırsanız beni inanılmaz mutlu edersiniz.

6 yorum:

öykü dedi ki...

devamını merak edıorum Basakcım
cok ara verme lutfen

Başak BAŞOL dedi ki...

Öyküm,

İnşallah bu kez tembellik etmeyip bitireceğim ama uzun yazmak gerçekten zor iş.

Destek için teşekkür ederim.

Sevgiyle Kal...

absalom dedi ki...

başak :))

temem kadınlar olarak ayrıntılarda boğulursunuz...
adım atmadan 5 adım sonrasını hesaplarsınız...

iyigüsel hoş...
bu yaratılışınızda var kabul...


amma velakin,
zaman zaman dümeni rüzgara bırakmak gerekir.


garantisi yoktur amma...
rüzgar bazen doru yerden eser.


bırakınız efenim.

Başak BAŞOL dedi ki...

Absolomcum,

Hikayenin geri kalan kısımlarını da yayımlarsam göreceksin ki o dümen öyle kumandadan çıkacak ki ne tekne kalacak ne yolcu....:(

Yorum için binlerce teşekkür...Gene gel:)

Sevgiyle Kal...

Başak

absalom dedi ki...

çıksın yahu başak :))

teşekkür ne demek...
vazifemiz efenim.

mutluyum...
mutlusun...
mutlu.

Adsız dedi ki...

insanın karşı cinse aşkı zaten küçük bişey.. büyük diyenler sadece kendi aklında öyle görüyor bence.
hem konudan hem edebiyattan anlamasam da yazmaya yetenekli olduğun kesin. içten yapılan herşey güzel oluyor, tebrik ederim.

SAYAÇ

Sitenizesayac.com