1 Kasım 2009 Pazar

Küçük Bir Aşk Masalı IV (18+)




Birkaç ay sonra Beyza evini taşımaya karar verdi.Uzunca bir süre her hafta sonu ev bakmaya gitti.Erkan kurstan çıkar çıkmaz Beyza’nın yanına geliyor evleri görmeye beraber gidiyorlardı.

Beyza her geçen gün biraz daha kendinden uzaklaşmaktayken Erkan her boş saniyesini onunla geçirmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.Bu ev arama hikayesini de o yüzden sevmişti Erkan.Çünkü yalnızdılar ve bu onun için çok değerliydi…

Oysa Beyza kendini köşeye sıkışmış hissediyor,Şemsinin ona anlattıklarını bir türlü aklından çıkaramıyor,Erkan’la oturup konuşmayı başaramıyor,bir girdaba kapılmışcasına oradan oraya savrulup duruyor ve bu durum gitgide onu daha da sinir bozucu hale getiriyordu.Öyle ki durduk yere kavga çıkarmayı başarır hale gelmişti,kah bulamadığı yolların,kah vaktinde gelmeyen halıcının sorumlusu Erkan oluyordu.Erkansa her şeye rağmen Beyza’nın yanında kalmaya devam ediyordu.

Çözemiyordu Beyza.Ona göre bir düğüm vardı bu ilişkide ve uğraştıkça çözmeye ,üstüne yeni düğümler ekliyor gibiydi.Emin değildi sevildiğinden ve sevildiğine emin olmayan tüm kadınlar gibi sinirliydi kendine,herkese en çokta sevdiğine…

Çözemiyordu Beyza,madem gitsin istiyordu ,madem inanmıyordu bu aşkın gerçekliğine nedendi bu içindeki bitmeyen sevgi Erkan’a karşı.Onu görünce elleri terliyor,kan basıncı artıyordu.Tarif edemediği duygular sarıyordu tüm bedenini.Sanki onu bir seferde içip tüketmek ister gibiydi.Kendine ait olsun ama bir daha kimsenin olamasın diye bir kere de bitirmeliydi onu.Çözemiyordu Beyza…Çünkü bu daha önce başka bir erkeğe hissettiği türden bir şey değildi.

Sonunda aradığı evi buldu Beyza,daha görür görmez budur dedi.Ev çok eski kırık döküktü ama iki şey vardı ona budur dedirten.Ona annesini anımsatan oturma odasının girişine asılı minicik bir nazar boncuğu ve insanların gözlerini kamaştıran aydınlık…O yüzden olsa gerek hemen tutuverdi evi,yapması gereken masrafları bile düşünmedi.Bu ev onun hayatını değiştirecek,güzelleştirecekti.Tuhaftı ama yanında sevdiği adam olmasına karşın her şeyi tek kişilik düşünüyordu.Hazırladığı gelecek sadece ve sadece kendine aitti.Nasılsa Erkan vakti gelince gidecekti,aynı Şemsinin ona dediği gibi.O daha çok gençti ve onu bir ömür yanında tutacak hiçbir şeyi yoktu Beyza’nın.

İlişkileri içinde önemliydi bu ev ,sonunda yalnız kalabilecekleri bir dört duvarları vardı.Talihsizlik o ki Meral’in evi Beyzanın evinin tam karşısında hatta yatak odası camları birbirine bakmaktaydı.Gene de yalnızdılar işte…

O gün Beyza’nın iki sene önce beğenip ,bu evi tutunca gidip bulup üstelikte çok ucuza kapattığı koltuk takımları gelecekti.Erkanla Beyza evde teslimatı yapacak olan kamyonu bekliyorlardı.Daha camlarda perde yoktu ve Erkanla ,Beyza birbirlerinden uzak durmayı bir türlü başaramıyorlardı.Ufak bir dokunuş,sarılmaya,bir küçük sarılma ateşli bir öpücüğe dönüşüyordu.Böyle anlarda Beyza perdesiz pencereleri bahane etse bile belki de ömrü boyunca öpüşmekten bu kadar zevk aldığı başka bir adam daha olmayacaktı.Kendine itiraf edemese bile Erkan’ı izlemekten bile zevk alıyordu o.Bazen ufak bir el hareketi bile onu baştan çıkarıyor ve bu duruma en çok gene kendisi şaşırıyordu.Genelde böyle konularda çok utangaç bir kadın olan Beyza,Erkan’ın yanında sevdiğini baştan çıkarmak için aşk oyunları oynayan cazibeli bir kadına dönüşüyor,onun tek bir dokunuşuyla içinde hiç sönmeyen yangınlar çıkıyordu…Bu daha önce bildiği türden bir duygu değildi.Anlamıyordu ama kendine engelde olamıyordu.

Birkaç gün sonra evini taşıdı Beyza.Kuzeni İbrahim,Meral ve tabii ki Erkan yardım için oradaydılar.Erkan dördüncü kattaki evin camlarını bile sildi.Beyza böyle anlarda hep olduğu gibi ev taşınırken de üst düzey sinirliydi.Kimi bulsa haşlıyordu.Evin her yerinden birileri ismini çağırıp ona bir şeyler soruyor.Beyza’ysa her saniye biraz daha sinirli bir insan oluyordu.Gün bitti,evde her şey yerli yerine yerleşti.İbrahim ve Meral kendi evlerine gitti.Erkan gitmedi…O gece hiç gitmedi…..

Oysa gene mutsuzdu Beyza,yorgundu ve zamanlamadan mutsuzdu.Her şey daha mükemmel olsundu tek derdi.Ne yapsa ne etse Erkan mutlu edemiyordu bir türlü onu.Halbuki nasıl da mutluydu Erkan,sevdiği kadının yanında uyanmaktan.Kalkıp ona menemen hazırladı kendi elleriyle,Beyza mutlu olsun ona yeterdi.Onun gülsün yüzü Erkan’a yeterdi.Bir de gülseydi…

Beyza gülmedi…Güldürmedi…

4 yorum:

absalom dedi ki...

beyzalar ah beyzalar...

:))

bırakmazlar da rüzgara kendilerini...
en ince detayına kadar düşünürler sonra da çıkamazlar işin içinden...

çünkü çıkılacak bişi yoktur.

ve anı kaçırırlar.
o an bir daha geri gelir mi?

Başak BAŞOL dedi ki...

Gelmez Absalomcum...Gelmez...

Hatta utanmaz bir de sonradan pişman olur yaptıklarına bu Beyzalar...Ama bilmezler işte akan bir suda iki kez yıkanılmaz...:)))

cekirdeksiz dedi ki...

aynen öyle bu yazıya şöyle bir nokta koymak istiyorum erkana gelsin bu şiiriim
KADINLAR
Sevemez oldum bu dünyayı
Yedi bitirdi bu yaseminler beni
Yedisinde başkalar
Onyedisinde başkalar
Yirmiyedisinde başka şeytanlar
Bu kadınlar hep böyle şeytan mı kalacak...

Başak BAŞOL dedi ki...

Çekirdeksiz,

Şeytan biraz ağır kaçmamış mı?Benim nazarım da Erkan da en az Beyza kadar suçlu?Tamam belki çok aşık ama aşık olduğu kadının şüphelerini göremiyor,korkularına dokunamıyor...

Ve bilmeden Beyzayı öyle bir ateşe atacak ki Erkan ...Seneler sürecek acısı...

Hikayeyi bitirecek miyim bilmiyorum ama sana bir tiyo ;onlar artık ne bir arada ne de ayrı kalabiliyorlar.


Sevgiyle Kal...

SAYAÇ

Sitenizesayac.com