Ilık ılık akan bir dere var içimde.Öyle sıcak,öyle içten…Yarı ürkek yarı kırılgan.Ama kükreyen bir çağlayan olmaması için hiçbir sebepte yok sanki.Sadece biraz cesaret…
Akşamüzeri bir çekingen konuşmaydı belki sadece bizimkisi.Telefon numaralarının karışması sonucu tesadüfi bir konuşmaydı.Ne güzel bir karışıklık ne güzel bir tesadüftü sesini duyuran bana,bu kırılmış incinmiş kalbe ne iyi geldin bir bilsen.İçimde bir sonrakini tesadüfe bırakmayalım diyen bir ses var şimdi.
Seni daha çok incitmiş hayat belli.Ne çok haksızlık ediyorsun kendine.Öyle sevgisiz kalmışın ki seni koruyup,kollayım,sımsıkı sarayım içimde geriye kalan ne kadar sevgi varsa hepsini sana vereyim istiyorum.Ama mümkün mü ki…
Sakın korkup kaçma benden,ben bugüne kadar yaşadığın her şey kadar gerçeğim.Belki çok geç geldim ama şimdi senin için tam da burada karşındayım.Beni fark edesin diye,beni sevesin diye,incinmişliklerimizi ve bizi incitenleri unutalım diye.
Biliyorum sende gelmek istiyorsun bana ama içinde bin bir korku,gölgeler var peşini bırakmayan.Ama bir elini uzatsan,sadece bir adım atsan,gör bak dünya nasıl da bambaşka bir yer olacak.Hayat çok daha yaşanılır olacak bizim için gör bak.
Ben incitemem seni,o kadar çok incindim ki.O kadar çok yaram var ki göstermeye korktuğum yaralayamam seni.Korkma benden,sakın kaçma.Tek isteğim var şu an,hani içten gelir yükselir ya bir şeyler ,öyle bir istek benim kisi…
Kapa gözlerini hayal et benimle,deniz kenarı bir yerdeyiz,güneş kimseyi bunaltmayacak kadar ısıtıyor bizleri,belki akşam olmakta,başımı omzuna yaslamışım,ellerin saçlarımda,bunca senenin yorgunluğu akıp gitmiş üzerimizden,tüm incinmişliklerimiz,acılarımız terk etmiş bizi.Yüreklerimizde alabildiğine sevgi…
Hadi uzat elini…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder