15 Ağustos 2009 Cumartesi

Hayat Hikayelerim-Kürşad.


1999 yılının ilk ayları.Hava soğuk mu soğuk.Hiç sevmem ben soğuğu o zamanlar da sevmezdim.Annem öleli henüz bir ay olmuş oysa dışardan bana bakan bir insan dört dörtlük bir hayatın içinde yaşadığımı zannedebilirdi.Normaldim,normale benziyordum,aslında normali oynuyordum.Annem’e bakma sorumluluğu bir anda omuzlarımdan kalkınca boşta kalan zamanlarımı doldurma hevesi içersinde kendime bir meşgale arıyordum.İşte öyle günlerden birinde şimdi nasıl öğrendiğimi hatırlayamadığım bir şekilde Bakırköy Belediyesinin radyo sunuculuğu kursu açtığını öğrendim.Gitmeliydim,öyle ya ben sıradan bir işte çalışamayacak kadar yetenekli,sıradan olamayacak kadar farklı,büyük şeyler için yaratılmış bir kızdım ve bu içimde taşıdığım yeteneği bir şekilde dışarı çıkarmalıydım.

Ellerim hayatım boyunca beni en çok seven erkek olacağını sonradan anlayacağım erkeğin ellerinde bir cumartesi öğleden sonrası gittim yazıldım kursa.O hafta içersinde sevgilim Hakkari’ye askere geri dönerken ben kursun yolunu tuttum.Başıma geleceklerden habersiz,bir insanın kendi hayatıyla nasıl oyunlar oynayabileceğini öğrenecektim.

O’nu ilk gördüğümde ,işte dedim ;güç dediğin şey böyle olmalı.Nasıl da kudretli bir görüntü,nasılda saklanabileceğin ,seni koruyacak,bir ömür kollayacak bir adam görüntüsü.Nasılda vakur ve kendinden emin…O’nu ilk gördüğümde bunları düşünmüştüm,O’nu kurs öğretmenimiz;Kürşad’ı.

Kürşad, modern görünüşlü bir Anadolu erkeği,Kürşad Bayburt’lu,Kürşad koyu bir milliyetçi öyle ki başka siyasi görüşlere tahammülü yok.Kürşad oldukça güzel,hani kadın olsa bu kadar olur dedirten türden.Sırf ben değil kursta ki tüm bayan öğrenciler çevresinde pervane.Hepimizin yürekleri hopluyor o kapıda görününce.

Ama o bilmem sebebi neden onca güzel kız arasından,belki de en kolay olanı ben olduğum için,en çok sığınmaya ihtiyaç duyanı ben olduğum için beni seçecek,bense zaten Hakkari ‘de askerlik yapmaktan ruh hali pek de iyi olmayan sevgilimden bir anlık öfkeyle sonsuza dek ayrılacak ve çok kısa sürede Kürşad’ın sevgilisi olmayı başaracaktım.

Kürşad’ın hayalleri benden de büyük ve aramızda ki fark ben hayallerim uğruna kendimi ,oysa beni yakmaya meyilli.İçine girdikçe görüp de görmezden geleceğim,anlayıp da anlamamazlığa vuracağım o kadar çok şey olacak ki…

Kürşad ;Bayburt’tan geleli çok olmamış,hayallerinin peşinden koşarken aslında hiçbir şey olamamış,işsiz güçsüz bir adam.Zavallılığını saklayabilmek için güç gösterilerine başvurabilecek tiğnette bir adam.

O sıralar Gümüşsuyu’nda bir arkadaşıyla birlikte yaşamakta Kürşad.Bense evin tüm ihtiyaçlarını ,para dahil elimde avucumda ne varsa sormadan sorgulamadan aşktan sayıp akıtmaktayım kendisine.Karşılığında biraz sevgi görmek umuduyla.Hala düşündüğümde neden bu kadar geç uyandım gerçeklere, neydi beni bu kadar süre orada tutan,beni kullanmasına izin verecek kadar şuursuz davranmama sebep olan şeyi bulamamaktayım.Belki başta söylediğim gibi ,ben o aralar normali oynamaktayım.

Havanın bahara çaldığı bir akşam Gümüşsuyu’nun merdivenli sokaklarında oturdum,Kürşad’ı bekliyorum.Gelmesi gereken saati çoktan geçmiş ama ben sadık bir köle olduğumdan sabırla soğuğa rağmen bekliyorum.Muhtemelen başka bir kadının koynunda olduğunu içten içe bildiğim halde bekliyorum.Benim gibi bekleyen biri daha var sokakta.Gençten bir delikanlı,kız arkadaşının da o sokakta oturduğunu,evde olması gerektiğini ama kapıyı açmadığını söylüyor bana.Sonra saati soruyor.O saatin kaç olduğu sorusuna verdiğim cevap ,hayatım boyunca bedeli en ağır olan cevap oluyor.

Delikanlıya saati söyleyip arkamı döner dönmez,Kürşad’ı buluyorum karşımda.Bakışları bir tuhaf ama anlam veremiyorum.Apartmanın kapısını açıp yürüyor ,arkasından gidiyorum.Evin kapısının önüne geldiğimizde,hoş geldin sevgilim öpücüğü yerine suratıma o güne kadar kimseden yemediğim kadar ağır bir tokat iniyor.Şoka giriyorum,karşı gelemiyorum,sesim bile çıkmıyor ama durmuyor.Kapıyı açıp beni içeri fırlatıyor,ben artık ben değilim.Ruhum çoktan bedenimden çıkmış,artık bu bedende yaşamaya isyan etmiş,odanın içinde açık bir pencere bulup kaçmaya çalışıyor.Kürşadsa hala yerde ancak hıçkıra hıçkıra ağlamayı başarabilen beni tekmeliyor.

Birden duruyor,olduğu yere çöküyor.Bunu yapmaya onu zorlayanın ben olduğuma dair bir şeyler zırvalıyor.İçimi bir öfke kaplıyor,ağzımda kan tadı var,sanırım dudağım patlamış.Suratımın hali içler acısı.Yığılıp kaldığım yerden doğruluyorum,tek istediğim gitmek,sonsuza kadar gitmek,neresi olursa gitmek…

Evde ki birkaç parça eşyamı toplayıp hızla çantamın içine dolduruyorum.Sokak kapısının önüne geldiğimde sanki görünmez bir el beni durduruyor.Bir yandan ağlarken bir yandan dönüp ona bakıyorum.O ise sadece şunları söylüyor;

- Benim kadınım arkasına bile bakmadan çıkıp gidecek kadar güçlüdür!!!

Gidemiyorum!Bugün bile anlam veremediğim bir sebepten,belki sevgiye olan açlığımdan,belki merhametten belki duyduğum sevginin gücünden oraya mıhlanıp kalıyorum.Gidemiyorum,kalan hayatımda kendimi gurursuzluğa mahkum ediyorum.Gidemiyorum,kendimi sonra ki günlerde yaşayacağım çok daha kötü şeylere razı ediyorum…

Devam Edecek…

10 yorum:

Adsız dedi ki...

kabus gibi :(
çok saçma biriymiş kürşad..
özelliklerini sıralamışsın ama dış görünüşün ne önemi var?
güç derken kas gücüne mi bakıyorlar gerçekten kızlar yoksa? Rihanna da öyle bi sevgili bulmuştu ve fena dayak yemişti.. bana gerçekten aptalca geliyor böyle seçimler.
senin kabullenmelerin ve yaptıkların gerçekten kızılmayacak gibi değil ve çok üzücü..
ama hepimiz insanız zaaflarımız var, bir daha aynı hatalara düşmediğin umuduyla devamını bekliyorum, cesaretinden dolayı tebrik ederim.. bundan hepimiz örnek alıp kendimizle böyle yüzleşebilmeliyiz bence..

Başak BAŞOL dedi ki...

Sevgili Verago,

Asıl ben seni cesaretinden dolayı tebrik ederim.Yazıyı dünden bu yana pek çok kişi okudu ama kimse yorum bırakamadı.Açıkcası ben de olsam yorum bırakmakta güçlük çekerdim sanırım.

Yazıdaki güç imgesine gelince ,yanlış anlaşılmış.Kürşad öyle kaslı bir adam değildi.Bahsettiğim güç,hayata karşı güçlü duruyormuş gibi görünmek.

İnsanların hakkımda yanlış şeyler düşüneceklerini göz önüne alarak yazdım ben bu yazıyı.Çünkü ben bunu yaşadım.Geri dönüp baktığımda ruhumu inciten bir olaydı ve onunla yüzleşebilmek için yazdım...

Devamını getirebilecek miyim bilmiyorum açıkcası Verago!Sonrası çok daha acı ...

Duygularını paylaştığın için çok teşekkür ederim benim cesur arkadaşım...

Sevgiyle Kal.

öykü dedi ki...

Basakcım ben geldım merhaba
oncelıkle bu kadar samımı bı dılle anlattıgın ve kendınle bu kadar objektıf yuzlestıgın ve herseyden onemlısı bızlerle bunu payalsma cesartı gosterdıgın ıcın senı kutluyorum
cok az ınsan bunu basarabılır..
Ve devamında bısey dılıyorum senın ıcın
Insallah Kursat artık hayatımda yok
onu sılıp attım dersın yazının devamında
sevgılerımle

Başak BAŞOL dedi ki...

Öykücüğüm,

Seni çoook özledim.İyi ki geldin...

Verago'ya da söylediğim gibi cesaretinden ötürü ben de seni kutluyorum.Nedense çevremizde ki insanların kusursuz olduğu konusunda kendimizi ikna ediyoruz ve onlar kusurlarını anlatma cesareti gösterirlerse de görmezden geliyoruz.

Merak etme ,devamını yazabilecek miyim bilmiyorum ama Kürşad hayatımdan çoook uzun zaman önce ilelebet olmak üzere gitti.Bana üzerinden 10 sene geçtikten sonra dönüp tedavi etme cesareti gösterecek yaralar bırakarak.

Sevgiyle Kal ve HOŞGELDİN...

öykü dedi ki...

Basakcım sende boylesıne olumsuz ızler bırakmasına cok uzuldum
devamını yaz ya da yazma bu onemlı degıl onemlı oılan senın bızle paylasmak ıstemen bunla yuzlesmen ve bu olumsuz bulutu hayatından cıkarmandır
senın adına cok sevındım

βЄƉΔЯƉЄм dedi ki...

güzel Başak;
aslında diğer insanların hayatının dört dörtlük olduğunu düşünmek son derece komik olur.. bilmediğimiz, aklımıza asla gelemeyecek hangi kabus zamanlar yaşadığını tahmin bile edemeyeceğimiz insanlar seni ayakta alkışlayacaklar yaptığından ötürü.. dediğin gibi çevrelerindeki insanların bakış açısı bile değişmesin diye uğraşan insanlar (ben bile dahil olmak üzere) kendi cehennemlerinde yaşamaya devam ediyorlar.. Kürşad insanı umarım bugün layığını bulmuş ve ne yaptığını anlamıştır! devamını ımerakla bekliyor, cesur yüreğini saygıyla ayakta alkışlıyorum canım...
sevgiyle.....

Adsız dedi ki...

sevgili Başak
artık yüzleştin ve umarım eskisi kadar acıtmıyor bu olay.. hayat bazen gerçekten çok kaba davranıyor ama zaman da biçok şey öğretiyor..

kas gücü gerçekten en basiti de hayata karşı güçlü duruyormuş gibi görünmek de sadece basit bir içgüdü.. insanın gerçek gücü kalbinde.. hayatta başarısız görünse bile insan kalbinde doğru inanç taşıyorsa, doğruları yanlışları ayırtedebiliyorsa güçlü.

devamı için sakın bize bakma, içinden geldiği gibi davran.. burdaki insanlar sadece eğlenceli forward türü mesajlar okuyup cevaplayan türden değil, gerçek arkadaşlar.. ben de başta duraksadım doğrusu ama tek isteğim iyi olman sevgili kuzen..

Başak BAŞOL dedi ki...

Sevgili Bedardem,

Yorumunu okurken gözlerim doldu.Sana bu yorum için ne kadar teşekkür etsem az.Yanımda olduğun ve beni bu kadar iyi anladığın için çok teşekkür ederim.Asıl ben sizleri ayakta alkışlıyorum...

Sevgiyle Kal.

Başak BAŞOL dedi ki...

Veragocum,

Gençken hele birde yapayalnız kalmışken insan her yola sapabiliyor.Önüne gelen herkesi hakiki sevgi sanabiliyor ve maalesef hayat acı gerçekleri bedelleri ile ödetiyor.Benim başıma gelende bu.Hayat verdiğim yanlış kararların bedellerini fazlası ile ödetti.

Yanımda olduğun ve beni anladığın için çok teşekkür ederim canım.

Sevgiyle Kal.

Yazmak Keyiftir dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

SAYAÇ

Sitenizesayac.com