23 Nisan 2008 Çarşamba

Vazgeçmeyeceğim Sana Yenilmekten…

Kendi kendini yok etmeye programlanmış robotlar gibiyim adeta.Kendime sözler veriyorum,sonra unutup gidiyorum.Başladığım noktaya sürekli geri dönüyorum sanki.Değişen tek şey artık katlanmakta hayli zorlandığım içimde ki bu acı.

Neden diye soruyorum kendime.Neden ?Ne farkı var diğerlerinden,neden bu vazgeçememek neden bu dönüp dönüp başa gelmek.Yaşanmışlıkta yok aramızda,bir kısa hikaye hepsi.Ne dokundu elim eline,ne bilirim tadını dudaklarının ne de duymuşluğum var kokunu…Neden???

Ölesiye mutsuz olmak dedikleri bu olmalı,hiç bir şey keyif vermiyor,yaşamaktan sıkıldım.Ben gülmeye çalıştıkça,boğazımda ki düğümler ağlatıyor beni.Her gün kararıyorum,evet kararıyorum.O içten gülümseme önce çekti gitti senle birlikte,sonra gözlerimin ışıltısı,en sonda kalbimde yaşattığım umutlarım.Yok artık yaşama sebebim.Her gün bir sebepten ölmeyi diliyorum bin kere.Eskiden kendi kendime yarattığım boş umutlarımdı yaşama sebebim ama artık biliyorum gerçeği,umudum da yok.O zaman neden bu inadına yaşamak???

Bazen bana oynanan bir oyun bu diyorum,bir yerde perde kapanacak hepsi bir oyunun parçasıydı,çok iyi oynayasınız diye söylemedik size gerçeği diyecekler sanıyorum.Ama oyun bitmiyor ve o perde hiç kapanmıyor.Meğer ne yüksekmiş insanın acı eşiği.Ben bilmezdim,hiç yanmadı ki canım bu derece.Hep kandırdım kendimi,gidenlerin ardından.Ama sen ,sen o kadar gerçektin ki,o kadar acımasız bir gerçektin ki.Dimdik karşımda durdun.Kaçacak hiçbir yerim yoktu karşında.Çırılçıplak ve öylesine savunmasız bıraktın ki beni….

Dün kitabın kargodan geldi,geldi ve vurdu beni.Daha ikinci sayfada ağlama nöbetlerim başladı,kaç kere okudum,kaç kere dokundum onlara bir bilsen.

Bir bilsen ,bilsen de değişmez hiçbir gerçek .Bil yada bilme tıpkı bir zamanlar senin yaşadıkları gibi bende şimdi bir cehennemdeyim.Ben bitsin diye debelendikçe daha da dibe gitmekteyim.Ne elimi tutan var ne de bir ufacık ışık var.Yok artık benim umudum.Yok artık benim hiçbir şeyim.Ben artık bir hiçbirşeyim..Beni ben yapan her şey o gece bu kapıdan senin kapına giden yol üzerinde yitip gitti.Geriye de benden bir enkaz kaldı.

Öyle tuhaf ki şiirlerinin yarısını ben yazmışım yarısı bana yazılmış gibi.Bu kadar mı eş duygular ,bu kadar mı aynı anlatmak hislerini…Gördükçe,okudukça daha da beter hissettim kendimi.Hiç almamalıydım biliyorum ama dayanamadım.Okumalı,dokunmalı,koklamalıydım.Senden bir parçaydı onlar,alıp içime sokmalıydım.Biliyorum bir hançer gibi deşecekler beni her okuyuşumda ama dedim ya artık yok umudum diye.Yok benim güzel günlere olan inancım.Ben o durduğum istasyon da ecelimi beklemekteydim.Tek dileğim eğer bunca yıldır varlığına inandığım Tanrı orada bir yerdeyse,en azından belki o tarafta gösterir yüzünü bana.

Okursan bunları sakın üzülme,vicdan sömürüsü yapmak değil isteğim.Sen mutlu ol,çok mutlu ol istemem üzülmeni.Sevmek böyle bir şey değil mi?Ben öleyim ama sen gül.İnan içten bu yazdıklarım.Hani bir şiirinde demişin ya;

Vazgeçmeyeceğim sana yenilmekten…

Hiç yorum yok:

SAYAÇ

Sitenizesayac.com