11 Mayıs 2008 Pazar

Anneler Günü Özel… Annem’e

26 yaşındaydı ve oldukça alımlı evli bir çocuk annesi bir kadındı.Hiç beklemediği halde ikinci çocuğuna gebeydi ve artık gün saymaktaydı.O gün kontrol için doktora gitti.Doktor daha bir hafta var dedi doğuma.Nasılda heyecanlıydı.Deliler gibi bir kız çocuğu olsun diye dokuz aydır dua ediyordu.Ve çok yakında onu kucağına alabilecekti.Doktor dönüşü belkide sevincinden güzel bir masa hazırladı ;köfte pişirdi ,patates kızarttı ve hiçte huyu olmadığı halde birde bira açtı.Belki de biranın etkisi sabaha karşı hastanede soluğu aldılar.Doğum başlamıştı ve 26 Haziran 1979 Perşembe sabahı saat tam 6:20 de dışarıda sağanak yağmur varken o çok istediği kızını dünyaya getirdi.Belki planladığı gibi gözleri gök mavi,saçları sırma sarı değildi ama adı gene de BAŞAK oldu.Ayşe Başak Başol.Şafak kızı Başak ….

Bu sensiz kutladığım 10. anneler günüm annem.Anne demeye hasret tam on yıl geçirdim.Beni çok erken terk edip gittin.Kimse bilmez anne demeyi özlemenin nasıl bir şey olduğunu,o en zor anlarında saatlerce ağlaya ağlaya anne diye sayıklamanın nasıl can yaktığını.

Bu gün papatyalarımı alıp sana gelemedim.O her daim pembe yanaklarından seni öpemedim.Hayatımda neler olup bittiğini sana söyleyemedim.Sen artık bir mermer taşa oyulmuş bir isimden ibaretsin,tepende bir çam ağacı,çevrende yüzlerce ölü beden…Birde sensiz bırakıp gittiğin biricik kızın ben…

Kızın gelecek ay 29 yaşına giriyor anne.Nasıl da büyümüşüm değil mi?Büyümek bir yana artık yaşlanıyorum anne.Hala bekarım ve artık uzun süredir yalnız yaşamaktayım.Ne yerim ne içerim diye sakın üzülme yuvarlanıp gitmekteyim.Doğru tahmin ettin evde bir arkadaşım güzel kedim Gümüşüm var.Öyle ya kedilerden hiç vazgeçemem ben.Hala çok düzenli bir kadın değilim ve evet temizlik yaparken hala camları silmeyi es geçiyorum.Ütülediğim çamaşırlar hala çift çizgili,yatak odasında kıyafetler hala oraya buraya saçılı.

Ama bilmediğin şeylerde var hakkımda anne.Senin kızın başarılı bir satış müdürü oldu.Bir ödülü bile var artık.Taa Amerikalara kadar gitti,orada dostlar edindi.Artık bir arabam var anne,kara kızım diyorum ona ve evet asabi bir şoförüm.Saçlarım artık senin en nefret ettiğin renkte;kızıl ve uzunlar anne.Bu halimi görsen kesin zayıflıktan öleceksin derdin ama yıllarca yaptığım o rejimlerden daha çok zayıflattı beni senin ölümün.Hayat herkes kadar beni de ezdi anne.

Sen gittikten sonra babam da pek durmadı anne.O da beni bırakıp gitti.Ben senden sonra babamı sevmeyi öğrendim anne.Sakın çatma kaşlarını,kızması gereken benim,onu sevmeme izin vermediğin için.Ama bu gün anneler günü ya üzmeyeceğim o yüzden seni.Ağabeyimi sorma bana,aramız hala çok iyi değil.Kavga da etmiyoruz ama hayatlarımız çok farklı onunla.Ben hep senin onu daha fazla sevdiğini düşündüm anne.Cevabını bilmediğim ve asla öğrenemeyeceğim sorular bunlar değil mi anne?

Dedim ya hala bekarım yani sana göre evde kaldım ve o yüzden de hala adı sana söz verdiğim gibi Şafak olacak bir kızım yok anne.Olacak mı onuda maalesef bilmiyorum.Ama olmasını inan bana çok istiyorum.Belki anne olmadan seni anlayamayacağım.Belki o zaman ancak cevapsız sorularımın cevaplarını bulacağım.

Memleketin İzmir’e çok sık gidiyorum anne.Şefik dayımı bir görsen aynı dedem.Yengem hala çok güzel bir kadın ve ben hala küçük dayıma küsüm.İnsanları affetmeyi öğrenemedim ben anne.Oraya her gittiğim de senin tanıdığın ama benim tanımadığım insanlarla karşılaşıyorum ve beni sana çok benzetiyorlar anne.Aynı Şafak’ın gençliği diyorlar ben yarı buruk yarı manasız geçmişinden kopuk öyle bakıyorum onlara anne.

Yani senin anlayacağın sensiz geçen bu on sene de ben hala aşka aşık,ben hala başına buyruk,ben hala dediğim dedik,ben hala asi o deli kızım anne.Hayat elbette beni de törpüledi.Çok sevenim oldu,çokta sevdiğim.İstemeden kırdığım kalplerim oldu,bile bile kalbimi kıranlarımda.Ama vazgeçmedim ben anne.Hayat daha neler getirecek bana,neler alıp götürecek bilmiyorum.Ama ben gene de vazgeçmeyeceğim savaşmaktan anne.Ben hep senin o asi o deli kızın olacağım.

Eğer beni duyuyor yada oradan bir yerden görüyorsan ;


Anneler günün kutlu olsun Annem….


Kızın,papatyan,ayışığın ….BAŞAK

2 yorum:

AycA dedi ki...

Başak..sayfana gelirken ilk okuyacağım yazının bu olacağını bilmiyordum...gecenin bu saatinde acını boğazımdan inen yutkunmadın en ucunda hissettim..ve şimdi sen de anne olacaksın bu yazıdan sanırım yaklaşık 3 sene sonra.. o kadar yazıdan ben bunu nasıl buldum ? sorma.. ilk tıkladığım hatta.. ne yazacağımı daha fazla bilemiyorum.. gözlerimde yaşlar var sadece.. sana uzun uzun anne diyecek meleğine sağlıkla kavuşmanı diliyorum sadece

Başak BAŞOL dedi ki...

Sevgili Ayça,

Önce beni hitap özrümden dolayı affet.Ben böyleyimdir başlangıçta kolay kolay sen diyemem insanlara,kendimden ötürü değil de hani belki saygısızlık olmasın diye.

Bütün gece rüyamda seni gördükten sonra birde bloğuma yorum bırakmış olman beni ne denli mutlu etti bilemezsin.
Güleceksin halime ama yazıyı bir kere daha okuyup bir kere daha ağladım,ama hayat bu işte maalesef ne annem ne babam benle fazla kalamadılar...Ama güzel yanından bakmak gerekirse ben hala buradayım,anne olmaya hazırlanmaktayım ve oğlum filmlere konu olacak bir aşkın meyvesi...
Yani kısacası halimize şükür...:)

Sevgiyle kal...

Binlerce teşekkür...iyi hissettirdiğin için...

SAYAÇ

Sitenizesayac.com